Milenyum çağında teknolojik ve ekonomik anlamda büyük ilerlemelerin yaşanması motorsporlarının zirvesi olan F1’e büyük çıta atlattı.Güçlenen üreticiler ve oldukça hızlanan araçlarla birlikte girilen bu yeni dönemde gridde yarışan pilotların da kalitesi artmaya devam etti. Zaman zaman alttan gelen yeni nesil pilotların eskiyi aratacağını düşünsek de grid kalitesinin azalmak yerine daha da arttığını şu günlerde hep beraber kabul ediyoruz. Ancak F1’de bütün pilotlar hızlı ve çok iyi sürücüler olmadı. Bu yazıda, milenyum çağında yarışan en başarısız 6 F1 pilotunu sizler için derledik.

6. Cristiano da Matta (2003-2004)



2002 yılında Champ Car’da şampiyon olan Cristiano da Matta, bu başarısıyla F1’in genç takımı Toyota’nın ilgisini kazanmayı başardı. Toyota, 2003 yılında yarışmak için Brezilya’lı pilotla anlaşıyor ve da Matta’nın F1 kariyeri böylece başlamış oluyordu. Brezilya’lı pilot ilk yılında, 4 yarışta ilk 8’de yer alarak şampiyonayı 10 puanla tamamladı. Sezon boyunca sadece 3 kez yarış dışı kalan da Matta, gridde ikinci sezonunu geçiren Toyota için oldukça istikrarlı bir performans sergiledi. Cristiano da Matta, sezon sonunda tecrübeli takım arkadaşı Olivier Panis’den sadece daha fazla puan almakla kalmayıp, finişe birlikte geldikleri yarışlarda kayda değer bir üstünlüğe sahipti.

da Matta’nın ilk sezondaki bu başarıları, 2004 yılında Toyota koltuğunu elinde tutmasını sağladı. Puan aldığı Monaco GP’si ve diskalifiye edildiği Kanada yarışı, Brezilya’lının düşük profilli 2004 sezonunun bir özetiydi. 2004 Almanya GP’si Cristiano da Matta’nın F1’deki son yarışıydı. Bu yarış sonrasında Toyota, sezon boyunca vasat bir performans sergileyen pilotla yollarını ayırmaya karar verdi.

Son yarışlarda yarattığı kötü izlenim sonrası, 2 sezon geçirdiği F1’de koltuk bulamayan da Matta Champ Car’a geri döndü ve F1 kariyerini 2004 Almanya GP’siyle noktalamış oldu.

5. Tarso Marques (1996-1997, 2001)

Kariyerinin tamamını gridde büyük bir şansa sahip olmayan Minardi’yle geçiren Marques, bu listedeki ikinci Brezilya’lı pilot. F1’de yarışmaya başlamadan önce Formula 3000’de yarış zaferi kazanan Marques, yüksek bir itibara sahipti. 1996 yılında çıktığı iki yarışta da sürücü hatalarından dolayı yarış dışı kalan Tarso, böylece önüne altın tepside sunulan fırsatı tepmiş oldu. 1997 yılında Fransa GP’sinde Minardi’yle gride geri dönen Marques, sonunda şeytanın bacağını kırdı ve 4. denemesinde Britanya GP’sini tamamlamayı başardı.



1997 sezonunun sonunda sponsor yetersizliği yüzünden koltuğunu kaybeden Marques, çareyi Amerika’ya sığınmakta buldu. Tarso, 1998’de yarışmaya başladığı Champ Car’da geçirdiği başarısız iki sezondan sonra, 2001 yılında İspanyol Fernando Alonso’nun takım arkadaşı olarak yine bir Minardi aracıyla F1’e geri döndü. 3. ve son denemesinden de puan kazanamadan başarısızlıkla ayrılan Marques, böylece F1 kariyerini noktalamış oldu. Yarıştığı araçların vasat oluşu Brezilya’lının elini bağlamış olsa da çok sayıda sürücü hatası yaparak yarış dışı kalması ve başarısız sıralama sonuçları, onu bu listeye sokmaya yetti.

4. Enrique Bernoldi (2001-2002)

Brezilya, Emerson Fittipaldi ve Ayrton Senna gibi şampiyonları, Rubens Barrichello ve Felipe Massa gibi çok sayıda yarış galibiyeti bulunan pilotları F1’e kazandırmış bir ülke. Tabi bu listede yer alan 3. Brezilya’lı ve Jos Verstappen’in takım arkadaşı eski Arrows sürücüsü Bernoldi de aynı ülkenin vatandaşı.



2001 sezonunu puan alamadan (2003 yılına kadar sadece ilk 6 sürücüye puan veriliyordu) tamamlayan Bernoldi’nin en iyi sonucu 8.’lik olurken, Brezilya’lı pilot düzenlenen 17 yarışın 10’unda yarış dışı kalarak oldukça kötü bir sezon geçirdi. Bu başarısız sonuçlara rağmen Bernoldi, 2002 sezonu için koltuğu elinde tutmayı başarırken, sezon bitiminde Jos Verstappen koltuğunu kaybetti ve Bernoldi’nin yeni takım arkadaşı eski Jordan pilotu Heinz-Harald Frentzen oldu.

Puandan yoksun geçirdiği 2002 yılında, Arrows’un maddi yetersizlikler sonrası spordan çekilmesiyle son bir hamleyle Jordan’a geçmek için fırsat kollayan Bernoldi’nin F1 kariyeri de sessiz bir şekilde sona erdi. Bernoldi genellikle 2001 Monaco GP’sinde David Coulthard’ı 35 tur arkasında tutmasıyla tanınır.

3. Gaston Mazzacane (2000-2001)

Listemize Güney Amerika’dan devam ediyoruz; ancak bu sefer Brezilya’lı bir pilot yerine Arjantin’li Gaston Mazzacane’nin F1 kariyerine göz atacağız. Arjantin’li son pilot olma unvanını halen elinde bulunduran eski Minardi ve Prost pilotu Mazzacane, F1’deki paralı sürücülerden biriydi ve beklenildiği üzere puan alamadan F1 kariyerini noktaladı.

Elde ettiği en iyi sonuç 8.’lik olan Mazzacane, ayrıca İndianopolis’de düzenlenen 2000 ABD GP’sinde Mika Hakkinen’i pist üstünde geçerek kendisinden beklenmeyecek bir başarıya imza attı. 17 yarışın 11’inde finişe gelme başarısı gösteren Mazzacane, 2000 sezonunda düzenlenen yarışlarda en çok kilometre kateden 3. pilot olarak F1’de hayatta kalmayı başardı. 2001 yılında Prost’a geçmeden önce Arrows’la testlere katılan Arjantin’li sürücü 2001 yılında çıktığı ilk 4 yarışta 3 kez yarış dışı kalınca, Prost tarafından takımdan gönderildi. Mazzacane, 2001 San Marino GP’sinde yarış dışı kalarak F1’e tatsız bir şekilde veda etti.



2. Alex Yoong (2001-2002)



Malezya F1 takvimindeki en iyi ve en modern pistlerden birine sahip olabilir; ancak onların aynı seviyede bir pilotu ne yazık ki olmadı. Yine de F1’de yarışma şansı yakalamış bir Alex Yoong’a sahiptiler. Alex Yoong, 2001 sezonunda son 3 yarışa katıldı ve bu yarışlardan sadece Suzuka’da finişi görebildi. Tabi o yarışta da liderin tam 3 tur gerisinde kaldı.

2002’de Fernando Alonso’nun Renault’da test pilotu olacağı açıklandığında, Alex Yoong Minardi’de Mark Webber’in takım arkadaşı olma şansını yakaladı. Sezon açılışında Mark Webber, kendi evinde olağanüstü bir yarış çıkarıp 5. olurken, yarışın bir bölümünde 5. sırada giden Alex Yoong ise yarışı 7. tamamlayarak kariyerinin en iyi sonucuna ulaşmış oldu. Tabi bu sizi yanıltmasın, Alex Yoong Avustralya GP’sinde sadece Jaguar’ında sorun yaşayan Pedro de la Rosa’yı geçebildi ve yarışı lider Michael Schumacher’in 3 tur gerisinde tamamladı. Sezon boyunca 3 kere %107 kuralına takılan ve bir sezonu daha puan alamadan tamamlayan Alex Yoong, 2003’de Toyota ile yarışmak için zorlasa da bu çabaları başarısız kaldı ve herhangi bir başarı elde edemeden spora veda etti.

1. Yuji Ide (2006)

F1’i yeni izlemeye başlayan kişilerin pek aşina olmadıkları bu isim 2000’lerin ortasında yarışan ve kariyeri bir anda biten bir Japon.



Onun 20’lerinin ortasında bir çaylak olduğunu düşünüyorsanız, 2000’lerin ortasına geri dönüp tekrar bakmanızda fayda var. Çünkü İde, Super Aguri’yle Formula 1’e giriş yaptığı 2006 yılında tam tamına 31 yaşındaydı. Tek koltuklu yarış serilerinde az sayıdaki başarısı ve tecrübe eksikliğine rağmen o yarışmak için sponsor desteği alan sürücülerden biri değildi. Süper Aguri takımının sahibi Aguri Suzuki’nin uzun süreli arkadaşı olması ve Suzuki’nin tamamen Japonlardan oluşan bir takım kurma arzusu, Yuji İde’nin F1 kokpitine oturmasını sağlayan oldukça geçerli bir sebepti.

İlk yarışında tecrübeli takım arkadaşı Sato’nun hızına ayak uyduramayan Yuji İde, pit stop sorunuyla yarış dışı kalırken, ikinci yarış olan Malezya’da sorunlu İngilizce’si sonrası takımla iletişimde sorun yaşadı ve 33. turda yarışa veda etmek zorunda kaldı. Avustralya GP’sinde ilk kez bir yarış tamamlayan İde, yarış içerisinde çok sayıda spin attı. Yarış sonrasında takım patronu Aguri Suzuki’nin kendisiyle konuşması sonrası, koltuğunu koruyan Yuji İde için sonun başlangıcı San Marino GP’si olacaktı.

Japon pilot yarışın açılış turunda, Christijian Albers’e çarparak yavaşlığının dışında griddeki diğer pilotların güvenliğini de tehlikeye atacak olaylara karışmaya başladı. Bunun üzerine Aguri Suzuki, onun bir F1 aracının nasıl kontrol edileceğini bilmediğini ve F1’de yarışmak için yeterli sayıda teste çıkmadığını kabul etmek zorunda kaldı. Takım bunun üzerine Avrupa GP’si için Franck Montagny ile yarışma kararı aldı ve Yuji İde, test pilotluğu görevini üstlendi. Ancak işler bununla da kalmıyor ve FIA Japon pilota yol gösteriyordu. 6 gün sonra FIA, Yuji Ide’nin süper lisansı iptal etti. Bu Japon pilotun artık F1’le ilgili herhangi bir sürüş yapamayacağı anlamına geliyordu.

Samet Demirel