Lewis Hamilton v Fernando Alonso, Indianapolis, 2007
2007 sezonuna birlikte başlayan Fernando Alonso ve Lewis Hamilton’ın, McLaren’ın rüyalarını gerçeğe dönüştürmesi bekleniyordu: çifte dünya şampiyonu ve takımın yetiştirdiği bir çaylak çaylak. Fakat Haziran ayına geldiğimizde ilişki çoktan ciddi gerginlik emareleri göstermeye başlamıştı ve bu durum Indiapolis’de hiç olmadığı kadar gün yüzüne çıkmıştı. Bir önceki yarışta, Kanada da kariyerinin ilk zaferini kazanan çaylak, usta takım arkadaşını uzun yarış temposunda bir kez daha mağlup etmişti. Cuma günü her seansı en hızlı olarak kapatan, yarışta büyük bir baskınlık kuran İspanyol pilot, Hamilton’un starttan sonraki iyi sürüşüne engel olamamıştı. 38. turda çaylak hatası yapan Alonso, ilk virajda kapıyı adeta Hamilton’a açık unuttu. Bir sonraki turda Alonso’nun aracını pit duvarına doğru sürmesi, tüm dünya tarafından bir öfke gösterisi olarak algılanmıştı.
Jean Alesi v Ayrton Senna, Phoenix, 1990
Sezonun ilk yarışı olan 1990 ABD GP’si önemliydi, yarışın yıldızı da kuşkusuz Jean Alesi’ydi. Formula 1’deki henüz dokuzuncu yarışındaki Fransız pilot, sıralamaları dördüncü sırada tamamlamıştı. Yarışa dördüncü sıradan başlayan Alesi, ilk viraj geçtiğinde müthiş bir start almış ve dördüncü sıradan ilk sıraya yükselmişti. Bir Tyrell aracı, yıllar sonra ilk defa yarışı lider götürüyordu. Fakat daha sonra arkasındaki Ayrton Senna, aradaki farkı eritmeye başladı. 34. tura geldiğimizde kırmızı beyazlı araç, öndeki Tyrell’in hava boşluğunda gitmekten sıkılmış olacak ki, ilk virajda içeriye daldı. Fakat bu durumu öngören Alesi, sağlam bir sol el hamlesiyle Ayrton Senna’yı beklemediği bir yerden vurdu ve liderliği kaptırmadı. Ne var ki, bir sonraki turda Senna daha sağlam bir hamleyle liderliği aldı. Alesi’yse böylece sadece ikinci sırayı değil, iyi bir kariyeri de elde etmişti.
Verstappen v Raikkonen and Vettel, Austin, 2015
Geçen seneki Austin yarışından konuşacak olursak, Max Verstappen o yarışı “en komple yarışı” olarak tanımlamıştı, ki hiç şaşırtıcı değil. Sadece dördüncü bitirdiği için değil, dördüncülüğü yakalama şekli önemli olduğu için. Aldatıcı koşullarda daha hızlı araçların arasından sıyrılarak gelen Verstappen’in ilk kurbanı Kimi Raikkonen oldu. Buz adam, tıpkı bu seneki gibi o zaman da telsizden takıma Verstappen’in tarzından şikayetçi oluyordu. İnanılmaz bir şekilde, Verstappen onun ardından 11. virajda Sebastian Vettel’i de geride bıraktı. Viraj çıkışında yaptığı hatayla yerini kaybetti. Fakat performansının göz doldurması için bu yetmişti bile. Takım patronu Franz Tost, bu durumu basitçe “Max olağanüstü bir iş çıkardı” diyerek özletlemişti.
Villeneuve v Rosberg, Long Beach, 1982
Ağır sıklet müsabakasında, Gilles Villeneuve ve Keke Rosberg arasındaki sokak kavgası karşımıza çıkıyor. İkilinin arasındaki dördüncülük mücadelesi, araçlarının avantajlarını iyi kullanan pilotların bir tür kavgasına dönüştü. Villeneuve’ün Ferrari’sinin turbo motorunun müthiş bir beygir gücü vardı. Rosberg ise atmosferik motorlu Williams’ının sağlam yol tutuşuna güveniyordu. Rosberg 19. turda pistin virajlı kısmında Villeneuve’ü geride bırakmayı başardı. Fakat düzlüğe gelince işler Villeneuve’ün lehine döndü ve Kanadalı pilot yerini geri aldı. Bir sonraki turda aynı mücadele tekrarlandı, fakat bu sefer Kanadalı pilot bir tür Fin duvarıyla karşılaştı. Yarış böyle bitti ve iki yarış sonra hayatını kaybedecek olan Villeneuve, Rosberg’in gerisinde kaldı.
Coulthard v Schumacher, Indianapolis, 2000
İroniktir, Michael Schumacher hep şampiyonadaki sürüş standartlarından şikayetçi oluyordu fakat 2000 yılında Indianapolis’teki yarıştan sonra Alman pilotun haklı bir derdi oldu. Hatalı start alan David Coulthard tarafından geçilen Schumacher, Coulthard’ın şampiyonadaki rakibi Hakkinen’e yardımcı olmak için yavaşladığını ve kendisini de yavaşlattığını söyledi. Birkaç tur sonra Micahel, Coulthard’ı geçti, fakat geçiş o kadar yakın gerçekleşti ki Schumacher yarıştan sonra “David kesinlikle bir şeylerin olabileceği bir yerde duruyordu, sorundan kaçmak istemedi. Benimle şampiyonluk için savaşmadığı için orada neden böyle yaptığını anlayamıyorum.” Fakat Coulthard, starttan kaynaklanan cezasını da sonra çekmişti, “onu kolaylıkla pist dışına atabilirdim fakat yapmadım ve gelecekte de yapmayacağım. Çünkü sportmenlik bu değil.” dedi ve ekledi: “Ona elimden geldiği kadar yer vermeye çalıştım, çünkü şampiyonada benimle yarışmıyordu. Biraz t**aklı bir hamleydi doğrusu!”
Senna v Mansell, Detroit, 1986
1986 Detroit GP’si, Senna’nın ilk turlarda lastiğini patlatmasının ardından zafere tırmanmasıyla hatırlanır. Fakat yarışın başında durum tam tersi gibi görünüyordu, Nigel Mansell karşısında zorlanıyordu. İngiliz pilot yarışın ikinci turunda Senna’yı amatörce yaptığı vites hatasını cezalandırırcasına geride bıraktı. Hatırı sayılır bir fark oluşturan Mansell, frenleri tükendiğinde bir anda kendini Senna’nın vites kutusuna yakın bir yerde buldu. “Gerçekten yumuşak davranıyordum ve en başında arka frenleri kullanmayarak durumu hafifletebileceğimi düşündüm” dedi Mansell: “O andan sonra bazen frenlerim oldu, bazen olmadı, bu da sinir bozucuydu.” Liderliğine uygulanan baskıya birkaç tur direndikten sonra Mansell, Senna tarafından kolayca mağlup edildi. Eh, titanların savaşını biraz daha izlemek isterdik doğrusu.
Hamilton v Rosberg, Austin, 2015
Baskınlık savaşı Rosberg ve Hamilton arasında üç yıldır sürüp duruyor, fakat hiçbir yerde 2015 Austin yarışında olduğu kadar keskin bir şekilde durum değişmemişti. Polden başlayan Rosberg’di. Fakat ıslak zeminde takım arkadaşını ilk virajda geniş dönmeye zorlayarak liderliği alan da Hamilton’dı. Pist kurudukça, Rosberg yaklaşmaya başladı. Tükenmiş lastikleriyle sürerek Hamilton’ı geride bıraktı ve liderliğe yükseldi. Fakat daha fazlası yoktu. 12. virajda Lewis’in baskısına dayanamayarak pistten çıktı. O bir anlık hatada Hamilton hem galibiyeti hem dünya şampiyonluğunu elde etti.
Rubens Barrichello v Michael Schumacher, Indianapolis, 2004
Michael Schumacher’in arkasında ikinci bitirmek, Rubens Barrichello’nun “iki numaralı” Ferrari’sinin alışkın olduğu bir şeydi. Fakat bazı ikincilikler, diğerlerinden daha zordur. “Hiçbir zaman olmadığı kadar, zaferi ellerimde tutuyorum diye düşündüm” diyerek anlattı o günü Brezilyalı. Zor kazanılmış bir pol pozisyonundan başlayan Brezilyalı, bir hata yapıp ikinciliğe düşene kadar liderliğini sürdürdü. Üstelik bu hata bir güvenlik aracı periyodunda gelmişti ve Schumacher’in pite önce girmesi anlamına geliyordu. Schumacher’in pitini tamamlamasını bekleyen Barrichello, çıktıktan sonra takım arkadaşını yakalayıp onu pist üstünde tekrar sıkıştırdı. “Bugün gerçekten zor geçti” diye itiraf etti Schumacher. “Rubens çok zorladı, bütün haftasonu boyunca hızlıydı ve gerçekten bugün kazanmayı beklemiyordum. Sekiz puana razıyım diye düşünmüştüm.”
;;;